Davranışlarımızın Genetik ve Çevresel Etkilerle Şekillenmesi
İnsan davranışları, genetik varyantlar ve çevresel etkilerin bir araya gelmesiyle şekillenir. Genetik varyantlar bireylerde yalnızca bir yatkınlık oluşturur, tek başına bir davranışı tetiklemez. Fiziksel, sosyal ve kültürel çevrenin genetik aktivite üzerindeki etkisi ise epigenetik olarak adlandırılır. Bu karşılıklı etkileşim, bireyin kişilik özelliklerinin temelini oluşturur.
Genetik ve Çevrenin Ortak Etkisi
Genetik ve çevre faktörleri, davranışlarımız üzerinde eşit derecede etkilidir ve birbirlerini karşılıklı olarak şekillendirir. Örneğin, genetik olarak sakin yapıya sahip bir ailenin kuşaklar boyunca savaş ortamında yaşaması, genlerin çalışma mekanizmasını çevresel faktörler aracılığıyla değiştirebilir. Bu durum, savaş sona erdikten sonra bile sonraki kuşakların genetik olarak savaşçı bir yapıya sahip olmasına neden olabilir.
Şiddet ve Saldırganlık: Genetik ve Çevre İlişkisi
Araştırmalar, saldırgan davranışlar ve şiddete eğilim gösteren bireylerde serotonin, dopamin ve MAO ile ilişkili genetik varyantların etkili olduğunu göstermiştir. Ancak genetik faktörler çevresel faktörlerle birlikte etki eder. Örneğin, evlat edinilmiş çocuklar arasında biyolojik ebeveynleri mahkûm olanların, evlat edinen ebeveynleri mahkûm olanlara göre şiddet eğilimli davranışlar sergileme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, şiddetin genetik aktarımı, hırsızlığın genetik aktarımından daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Şiddet ve Genetik |
Cinsiyet ve Şiddet Eğilimi
Araştırmalara göre, şiddet eğiliminin cinsiyetle farklı ilişkileri bulunmaktadır. Kadınlarda şiddet eğilimi daha çok çevresel faktörlerle, erkeklerde ise genetik faktörlerle ilişkilendirilmiştir. Örneğin, düşük MAO düzeylerine sahip bireylerin çocukluk döneminde şiddete maruz kalması, ileride şiddet eğilimlerini artırmaktadır. Ancak genetik varyantlar tek başına yeterli değildir; çevresel faktörlerle birlikte davranışları şekillendirir.
Epigenetik ve Davranışlar
Epigenetik mekanizmalar, çevresel etkilerin genetik varyantlarla birleşerek davranışlarımızı şekillendirdiği süreci ifade eder. Örneğin, eşine şiddet uygulayan erkeklerde MAOA u-VNTR ve SLC6A4 genlerinin belirli bölgelerinde düşük ekspresyon düzeyleri tespit edilmiştir. Ancak bu genetik değişiklikler tek başına şiddeti açıklamak için yeterli değildir; çevresel faktörlerin etkisiyle anlam kazanır.
Şiddet ve Genetik Efsaneleri
Bir dönem, 47,XYY karyotipine sahip bireylerin şiddet eğilimli olduğu düşünülse de bu hipotez yapılan araştırmalarla çürütülmüştür. Bu durum, genetik faktörlerin davranışları tam anlamıyla belirlemediğini, çevresel ve epigenetik etkenlerle birleşerek ortaya çıktığını göstermektedir.
Sonuç
Davranışlarımızın şekillenmesinde genetik, çevre ve epigenetik faktörler ortak bir rol oynamaktadır. Özellikle şiddet eğilimi, birçok poligenik ve multifaktöriyel özelliğin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Sonuç olarak, genetik faktörlerin tek başına bir davranışı belirlemediğini, çevresel etkilerle şekillendiğini unutmamak önemlidir.
Kaynaklar
- Caspi, A., et al. (2002). Role of genotype in the cycle of violence in maltreated children. Science, 297(5582), 851-854. DOI:10.1126/science.1072290
- Rhee, S. H., & Waldman, I. D. (2002). Genetic and environmental influences on antisocial behavior: A meta-analysis of twin and adoption studies. Psychological Bulletin, 128(3), 490-529. DOI:10.1037/0033-2909.128.3.490
- National Human Genome Research Institute (NHGRI). (2023). Epigenetics and Behavior. Link