Müzisyen Geni, Müzik Kulağı, Ritm Duygusu
Müzik yeteneği, herkeste olmayan ve bazı ailelerde çok
sayıda olabilen kişilerin sahip olduğu, genetik ağırlığı fazla olan bir
yetenektir. Müzisyen birinin ailesine baktığınızda en az bir ebeveyninin veya
birkaç akrabasının müzikle ilgilendiğini fark edersiniz.
Yapılan ikiz
çalışmaları, segregasyon, linkaj analizleri de müzik yeteneğinin kalıtsallığını
ispatlamaktadır. Birçok farklı gendeki birçok farklı değişiklik bazı ailelerde evlilik
gibi sosyal etkileşimlerle de yığılır. Bu genetik yığıntılar müzik yeteneği
halini alır. Bu yığıntıdan daha fazla pay alan aile biriyi yeteneği en fazla
olan aile bireyi olur. Bu genlerden bahsedecek olursak, 12. kromozom üzerindeki
AVPR1A geni, müzik algısı, müzik hafızası ve müzik algılama ile ilişkilendirilirken,
17. Kromozom üzerinde yer alan SLC6A4 geni müzik hafızası ve koro katılım
yeteneği ile ilişkilendirilmiştir. ADCY8 geni sadece beyinde ifade edilen bir
gendir ve öğrenme ve hafıza süreçlerinde rol oynar. Bu gen üzerindeki
farklılıklar da müzik yeteneğini etkilemektedir. EPHA7 geni ise beyin
gelişiminde, özellikle de işitsel korteks ile diğer kortikal bölgeler arasında ilişki
kurulmasını sağlayan bir gen olup müzik kabiliyetini etkilemektedir.
Yapılan ikiz çalışmalarında melodik algılama yeteneğinin %71-80
oranında genetik altyapısının olduğu tespit edilmiştir.
UNC5C, ROBO1 ve TRPA1 genleri bireylerin ses algılama
yeteneğinde değişkenliğe yol açtığı bilinmektedir.
SLC6A4, TPH1 ve DRD2 gibi diğer aday genlerinin değişimleri sosyal
biliş ve davranışta önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir. Bu çalışma müzik
algısı ile insanın sosyal işlevleri arasında potansiyel bir bağlantı olduğunu
düşündürmektedir.
İç kulağın gelişiminde
rol oynayan GATA2 (GATA bağlayıcı protein 2) genidir. Çevresel algı yollarında,
müzik algısı için gerekli ses perdesi, yön ve ses yüksekliği bilgilerinin ilk
entegrasyonunu destekleyen önemli bir yapıdır. PCDH7 geni ise tavuğun
gelişmekte olan kokleasında ve farenin amigdalasında eksprese olur ve müzik
algısındaki rolü önemlidir. Ritim alanında, bir çalışma, FOXP2 (Forkhead box
protein P2) geninin 7q31 kromozomu üzerindeki mutasyonunun ritim algısını ve
üretimini bozduğunu, bildirmiştir.
BDNF (beyinden türetilmiş nörotrofik faktör) geni hipokampusta
(yeni öğrenme ve hafıza için temel bir yapı) eksprese olan yetişkin beyninde müzik
hafızası ile ilişkili olan bir gendir.
Bilim insanları substantia nigra'da yüksek oranda eksprese
edilen UGT8 geninde şarkı söyleme doğruluğu ile önemli ölçüde ilişkili olan
eşanlamlı olmayan bir SNP (rs4148254) keşfettiler. Bulgular, müzikteki yaratıcı
fonksiyonların güçlü bir genetik bileşene sahip olabileceğini ve kalıtım
tahmininin % 84 olduğunu göstermektedir.
Soy ağacı verileri kullanılarak, şarkı söyleme doğruluğunun
kalıtım derecesi % 40 olarak bildirilmiştir.
Bahsi geçen tüm
genlerdeki çeşitli farklılıkların müzik yeteneğinde rol aldığı bilinmektedir.
Her şeye rağmen genetik yatkınlıklar dış faktörlerle şekillendirilmelidir ki müzik
yeteneği ifade edilebilsin. Ayrıca bildiğimiz genler bir kişinin müzik
yeteneğini açıklayabilme konusunda oldukça yetersizdir. Bu konuda daha çok
çalışmaya ihtiyaç vardır.
Yorumlar
Yorum Gönder